Aliağa Limanı Alsancak Limanını Geçti
İzmir iş dünyasının en tartışmalı konularından biri olan “Alsancak Limanı mı? Aliağa limanları mı?” ikilemine en somut yanıt deniz taşımacılığı rakamları oldu. 2017 yılının ilk 6 aylık liman verileri uzun süredir beklenen gelişmeyi ortaya çıkardı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanlığı’ndan alınan istatistiklere göre, yılın ilk 6 ayında Aliağa’daki limanlardan elleçlenen konteyner yük hacmi, Alsancak limanını geçti. Bu süreçte Aliağa limanlarında elleçlenen konteyner hacmi 376 bin 600 TEU olurken, Alsancak limanında ise 318 bin 819 TEU yük elleçlendi.
Aliağa limanlarının 2017 yılı ilk 6 aylık verilerini değerlendiren Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka, Denizcilik firmalarının zaman, maliyet ve derinlik avantajı ile daha fizibıl olan Aliağa limanlarını tercih ettiğini ifade ederek bölgede elleçlenen bu yükten daha fazla katma değer sağlamak için bir lojistik köy kurulması gerektiğini söyledi.
Toplam yük elleçlemesinde Alsancak limanı yılın ilk 6 ayında 4 milyon 800 bin ton yük elleçlerken Aliağa limanları 27 milyon 358 bin ton yük elleçlemesi yaptı. Gemi hareketlerinde ise 2017’nin ilk yarısında 2 bin 506 geminin yanaştığı Aliağa, İstanbul Ambarlı’yı sollayarak İzmit’ten sonra ikinci yoğun bölge oldu. 1903 geminin yanaştığı Alsancak Limanı ise İskenderun, Mersin, Ambarlı, Tuzla, İstanbul, Samsun ve Tekirdağ’ın ardından on birinci sırada yer aldı.
‘İŞLETMELER MODERN VE TEKNOLOJİK OLURSA YÜK VE İŞLEV ARTIŞLARI KENDİLİĞİNDEN GELİŞİYOR’
Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Türkiye ekonomisinde sanayi ve ticaret denince akla ilk gelen yerler arasına giren Aliağa’nın denizcilik sektöründe de başrole yükseldiğini söyledi. Aliağa limanlarının genel yük elleçleme kapasitesi ve gemi trafiğinin yanı sıra konteyner taşımacılığında da zirveye doğru ilerlediğini ifade eden Saka, “İlçede 2009 yılında hizmete giren konteyner limanları 8 yıl gibi sektör için çok kısa sürede müthiş bir aşama kaydetti ve Alsancak limanını geçti. Açıkçası bu sonuç beklediğimiz bir durumdu. Bizim bu noktada ki düşüncemiz “Alsancak Limanı mı? Aliağa limanları mı?” ikilemine girmeden en uygun, en iyi hizmeti en verimli şekilde nasıl verilebilir; bunu bulmak üzerineydi. O dönem ‘su akar yolunu bulur’ demiştik. Görüldüğü gibi işletmeler modern ve teknolojik olursa ekonomik olarak yük ve işlev artışları kendiliğinden gelişiyor. Tabi bu noktada biz Alsancak limanında gerek duyduğu alt yapı yatırımlarının gerçekleşmesini ve modern teknolojilerle donatılarak hizmet vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Alsancak limanının kapatılması gibi bir durum söz konusu olmamalı. İzmir limanlar şehridir ve bölgedeki limanların işlevine devam etmesi gerekiyor” dedi.
‘SU AKAR YOLUNU BULUR’
Kara, deniz, demiryolu ulaşım ağlarının odağında yer alan Aliağa, Manisa, Denizli başta olmak üzere, Batı Anadolu’nun dünya ticaretine açıldığı bir nokta haline geldiğini kaydeden Saka, “İzmir’de bir diğer tartışılan konu lojistik köyün nereye yapılacağı ile ilgili. Bizim bu noktadaki düşüncemiz ‘İzmir limanı mı Aliağa limanı ikileminde olduğu gibi’ tartışmaya girmeden en uygun, en iyi hizmeti, en verimli şekilde nerede nasıl verebiliriz; bunu bulmamız gerekir. Geçmişte liman konusunda dediğimiz gibi yine ‘su akar yolunu bulur’ diyoruz. Ekonomide polisiye tedbirler çare olmaz. APM Terminallerinin işlettiği Petlim limanının devreye girmesi konteyner yük hareketlerine direkt etki etti ve ilerleyen dönemlerde limanda kapasite artışı olmaya devam edecek. İzmir’den Aliağa’ya doğru kayan yük hareketlerinin Çandarlı limanının da devreye girmesiyle birlikte bölgedeki mevcut potansiyel katlanarak artacak. İleride bu büyük rakamların bölgeyi kilitlememesi için Aliağa’daki yük hareketlerinin planlı bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor, bunun içinde bölgede mutlaka bir lojistik üs yapılanmasına gidilmeli” diye konuştu.
‘LOJİSTİK AVANTAJLAR ALİAĞA’YI CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRDİ’
Lojistik avantajların Aliağa’yı yatırımcı için cazibe merkezi haline getirdiğini ve limanlarda elleçlenen yükten daha fazla katma değer sağlamak için lojistik köy kurulması gerektiğini Saka, “Yalnız taşıma ile lojistik olmuyor. Buraya gelen malları, bölgemizde ayrıştıracak ve yeniden sevkiyatını yapacak bir lojistik köy kurmamız gerekiyor. Bunun altyapısını şimdiden hazırlamak zorundayız. Aliağa’daki her hangi bir limana bir gemi ile dökme olarak binlerce ayakkabı geldiğinde, bir firmanın o ürünleri lojistik köye alarak orada, ambalajlayıp, parti parti farklı adreslere göndereceği bir yapıda çalışabilmemiz gerekiyor. Bu sistemi kurduğumuzda, malın asıl sahibi buradaki lojistik köyde hizmet veren bir firma ile anlaşacak, navlun maliyetlerini düşürmek için bazı işleri buraya aktaracak ve ürün buradan son tüketiciye ulaşacak. Aliağa’da elleçlediği yüklerden çok daha fazla katma değer sağlamış olacak. Aliağa’da lojistik köyü kurmak için doğru yeri seçip, doğru planlama ile zamanında bütün yatırımlarını yapmamız lazım” şeklinde konuştu.